Uncategorized

PKK Fesih Süreci: Tarih Yazılıyor mu?

Türkiye’nin terörle imtihanı kırk yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu sürecin en kanlı, en acı dolu aktörlerinden biri hiç kuşkusuz PKK terör örgütüydü. Kuruluş tarihi 27 Kasım 1978. Yer: Diyarbakır’ın..

PKK Fesih Süreci: Tarih Yazılıyor mu?

Türkiye’nin terörle imtihanı kırk yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu sürecin en kanlı, en acı dolu aktörlerinden biri hiç kuşkusuz PKK terör örgütüydü. Kuruluş tarihi 27 Kasım 1978. Yer: Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyü. Bu masum Anadolu köyünde başlayan örgütlenme, 1984 yılında Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde ilk saldırılarını gerçekleştirdi. O gün üç sivil ve dokuz asker yaralandı… Ne yazık ki bu sadece başlangıçtı.

Yıllar içinde PKK, sadece güvenlik güçlerini değil, sivil halkı da hedef aldı. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar… Bombalı saldırılarda, pusularda, yol kesmelerde binlerce insan hayatını kaybetti. Binlercesi yaralandı. Aileler dağıldı, ocaklar söndü, annelerin gözyaşı hiç dinmedi.

Örgüt uzun yıllar Suriye’yi güvenli bir üs olarak kullandı. Kamplar kuruldu, silahlı eğitimler verildi. Özellikle 1990’lı yıllar, örgütün en kanlı eylemlerini gerçekleştirdiği dönemler oldu. Fakat 1999’da dengeler değişti. Türkiye’nin uluslararası baskıları sonucunda örgüt lideri Abdullah Öcalan Suriye’den çıkarıldı ve Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirildi.

Hatırlarsınız, Öcalan’ın uçakta çekilen ilk görüntüleri günlerce medyada dönüp durdu. Kendisine “Memlekete hoş geldin” denildiğinde, “Ülkeme yardımcı olmaya hazırım” şeklinde verdiği cevap dikkat çekmişti. Ardından İmralı Cezaevi’nde yargılandı ve silahlı örgüt kurmak ve yönetmek suçlarından idama mahkûm edildi. Ancak Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında idam cezası kaldırıldığından cezası müebbete çevrildi.

Sonrasında 2013’te başlayan çözüm süreci, Türkiye’nin bir kez daha şiddetsiz bir gelecek adına attığı cesur bir adımdı. Öcalan, kamuoyuna birlik mesajları verdi, “Demokratik Türkiye” vurgusu yaptı. Ancak ne yazık ki süreç HDP’nin o dönemki tutumu, PKK lider kadrosunun söylem ve eylemleriyle sekteye uğradı. Özellikle 2014’teki Kobani olayları, çözüm umudunu boşa çıkaran en net örneklerden biri oldu.

Peki bugün neredeyiz?

Bugün PKK, tarihinde belki de ilk kez “fesih” sürecine girdiğini açıklıyor. Sürecin Türkiye ayağı zaten büyük ölçüde tamamlandı. PKK’nın Türkiye içindeki etkinliği, güvenlik güçlerinin kararlı operasyonlarıyla neredeyse sıfırlandı. Artık örgüt, içeride eylem yapamaz hale geldi.

Irak tarafında ise MİT ile Irak yönetimi arasında yürütülen görüşmeler dikkat çekici. Kampların boşaltılması, silahların teslim edilmesi gibi adımların hızlandırılması gündemde. Sürecin kalıcı olması için sahada ciddi bir iş birliği yürütülüyor.

En dikkat çeken gelişmelerden biri ise Suriye cephesinde yaşanıyor. SDG, PKK ve YPG güçlerinin silah bırakıp yeni Suriye yönetimine entegre olması için Mazlum Abdi ile Ahmed Şara arasında bir anlaşmaya varıldığı konuşuluyor. Eğer bu gerçekleşirse yıl sonuna kadar, silahlı yapılanmanın sona erdirilmesi ve siyasi normalleşmeye geçilmesi bekleniyor.

Ancak unutulmamalı: Bu sadece devletlerin yürüteceği bir süreç değil. Biz vatandaşlara, tüm siyasi partilere de büyük görev düşüyor. Artık bu ülkenin geleceği için siyaset üstü bir sorumlulukla hareket etmek zorundayız.

Çünkü terörsüz bir Türkiye, sadece askerimizin değil; annelerimizin de, çocuklarımızın da, yarınlarımızın da kazanımı olacak. Gözyaşının olmadığı bir ülke demek, üretimin olduğu, huzurun olduğu, kardeşliğin güçlendiği bir gelecek demek.

Tarihin belki de en önemli dönemeçlerinden birindeyiz. Dilerim bu defa, barışın kalıcı, huzurun sürekli olduğu bir Türkiye’ye hep birlikte tanıklık ederiz.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL