CHP Nereye Gidiyor?

Selvihan Kurnaz

CHP nereye gidiyor?

Daha da önemlisi: CHP yönetiliyor mu?

Sorular zor, ama cevapları artık gün gibi ortada. Partinin son dönemdeki hali tam anlamıyla bir savrulmayı andırıyor.

Bir yandan “Tarihi bir başarı” denilerek övünülen belediye seçim zaferleri, öte yandan bu zaferlerin gölgesinde kalan yolsuzluk iddiaları, tutuklamalar ve partinin kendi içinden yükselen rahatsızlıklar… CHP ne yazık ki bugünlerde bir zaferden çok bir krizle anılıyor.

Kongre süreci, iç hesaplaşmalar ve bir türlü bitmeyen çekişmeler…

En önemlisi de bu süreçte eski genel başkanın ve Cumhurbaşkanı adayının yerden yere vurulması. Bir partinin hafızasına, tarihine bu kadar hoyratça davranılması düşündürücü. Bu tavır, yalnızca bir saygısızlık değil; aynı zamanda partinin iç bütünlüğüne büyük bir darbe.

Ve Ekrem İmamoğlu meselesi…

Hakkında yolsuzluk iddiaları olan bir ismin böylesine sahiplenilmesi, siyasi etik açısından da oldukça tartışmalı. Oysa bir siyasi partinin, adının herhangi bir yolsuzluğa karıştığı anda, ilgili kişiyi korumak yerine kendini koruması beklenir. Ama burada tam tersi oluyor. Genel Merkez, İmamoğlu’na ve Özgür Özel’e sıkı sıkıya sarılmış durumda. Bu durum, “CHP kendi çıkarları için mi yönetiliyor?” sorusunu akıllara getiriyor.

Bunca karmaşanın içinde, bir zamanlar “tarihi zafer” dedikleri belediyelerden birer birer skandallar patlak veriyor. Mağdur vatandaşların şikayetleri, basına yansıyan itiraflar ve peşi sıra gelen tutuklamalar…

Bu tablo karşısında, AK Parti’nin yeniden toparlandığını ve güçlendiğini görüyoruz. CHP savruldukça, AK Parti düzenini kuruyor. CHP bölünürken, Cumhur İttifakı safları sıklaştırıyor. Bugün birçok il ve ilçe yöneticisi partilerinden istifa edip AK Parti saflarına geçiyor.

Sonuç mu?

CHP ne yazık ki bir yön arayışı içinde değil.

CHP bir yönsüzlüğe doğru sürükleniyor.

Ve bu savrulma, yalnızca bir partinin değil; ona gönül veren milyonların da kalbini kırıyor.